بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

بِئْسَمَا ٱشْتَرَوْاْ بِهِۦٓ أَنفُسَهُمْ أَن يَكْفُرُواْ بِمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ بَغْيًا أَن يُنَزِّلَ ٱللَّهُ مِن فَضْلِهِۦ عَلَىٰ مَن يَشَآءُ مِنْ عِبَادِهِۦۖ فَبَآءُو بِغَضَبٍ عَلَىٰ غَضَبٍۚ وَلِلْكَٰفِرِينَ عَذَابٌ مُّهِينٌ ٩٠

Onlar Allahın, kullarından kimi dilerse ona fazi (u kerem) inden (vahyi, peygamberliği) indirmesini (öteden beri) günüledikleri (hased etdikleri) için Allahın (bu kerre) indirdiği şey'i (Kur'ân)ı da inkâr etmek (şuretiy) le nefslerini ne kötü şey'e değişib satdılar da gazab üstüne gazaba döndüler. O kâfirler için (kendilerini) hor ve hakîr edici bir azâb vardır.

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu